Pazar, Mart 22

Bir Adım Daha - White Lies / Mark O'Sullivan

>
          The Beautiful South'un ''I'll Sail This Ship Alone'' şarkısından bahsediliyor kitap. Aslında bütün kitabı özetleyen bir anlamı var şarkının: 'Bu gemiyi tek başıma yüzdüreceğim.' 


  Günışığı Kitaplığından orijinal ismiyle çıkan White Lies kitabını 2013 yılında on8'de 'Bir Adım Daha' olarak çıktığını gördük. Ayrıca biraz daha gençlerin dikkatini çekecek olan bir kapakla çıktı karşımıza. Okumaya yeni fırsatım oldu. Kitap okumak için zaman yaratmak bir yana dursun gençlik kitapları okuyup birazcık hafiflemek için zaman yaratmakta oldukça zorlanır oldum. Ama en son İstanbul'a gittiğimde kaptım bu kitabı ve İzmir'e gittiğimde okuyacağıma söz verdim kendi kendime.

  Olaylar üç karakter etrafında şekillense de kitap iki karakter ağzıyla anlatılıyor. Yani hikayeyi sorunlu bir çift olan Nance ve OD'dan dinliyoruz. Bir de arada bit yeniği gibi gözüken Seanie var.

  Kitabı okurken kafamda dolaşan düşünceler arasında en kuvvetlisi 'Bu karakterler ne kadar egoist ve bencil.' düşüncesi oldu. Seanie hariç diğer tüm karakterler o kadar bencil, o kadar gururlu ki insan ister istemez kıl oluyor. OD ile Nance'nin arasına girip iki çift laf söyleme isteği uyanıyor insanın içinde kitabı okurken.  Genel hatlar olarak bakacak olursak günümüz gençlerin bencilce davranışları arasında neleri kaybettiklerini ve yiğitçe davranıp olgunluk göstererek, ergen triplerini aşarak nasıl işleri düzene koyduklarını gösteren bir kitap dersek yanlış olmaz. Ahım şahım bir konu yok ortada, konusu bakımından daha iyi ON8 kitapları var, misal Ağaçtaki gibi. Ama eğer sıradan bir konu arıyorsanız ve günümüz gençlerinin ruh hallerini düşünüş ve kavrayış biçimlerini merak ediyorsanız bu kitap size yardımcı olacaktır diye düşünüyorum.
  Kitabın akışıyla ilgili bir sorun yoktu, çeviri oldukça iyiydi, dil de bir o kadar akıcıydı. Kitabın sonu beni garip bir biçimde şaşırttı. Bu kadar sıradan bir konuya oldukça sıradan bir son bekliyordum, temel olarak da zaten sıradandı fakat hani olayın ilerleyişi biraz bu sıradanlıktan sıyrılmıştı.

  Nance'nin gerçek ailesini bulma çabasını, 'bit yeniği' olan Seanie'yi kendi ağzıyla olmasa da dışarıdan nasıl bir karakterde olduğunu ve egoist umursamaz tavırlarıyla OD'u merak ediyorsanız, yaşları küçük ama sorunları büyük olan bu gençlerin nasıl sorunlarla baş ettiğini merak ediyorsanız, hayatın sıkıcı akışından yorulup, gündemden ve hayattan biraz uzaklaşıp kafa dağıtmak istiyorsanız, ağız tadıyla okunacak çıtır bir kitap diyebilirim size.

  Goodreads puanım 5 üzerinden 4 olan kitaptan bir iki alıntıyla yazımı bitireyim o halde. Şimdiden iyi okumalar! Hiçbir zaman kitapsız kalmamanız dileğiyle...

''Birine ne kadar yakın olduğumuz fark etmezdi, hepimiz yapayalnızdık.''
''Cam Druid'le birleşti ellerim,
Dikilitaşlara seslendim,
Benimle konuşamayan adamlara, kadınlara;
Benimki gibi sessiz, tınısız seslere.''
  Ek olarak kitapla müziği aynı anda götürebilme kabiliyetiniz varsa bu kitabı okurken The Beautiful South'u dinlemenizi, özellikle de ''Don't Marry Her'' şarkısına bir kulak vermenizi şiddetle tavsiye ederim.

Tanıtım Yazısı:


Başımı sallamakla yetindim. Salak körlüğümle yüz yüze gelmek hiç değildi. Hele bunun bana Jimmy gibi tescilli bir serseri tarafından gösterilmesi daha da beterdi. Fincanı tabağa öyle sert bıraktım ki, altından küçük bir parça kopuverdi. Özür dilerim, dedim içimden. Özür dilerim, Nance. Cevabı da kendi kendime verdim: Artık çok geç, OD, 'özür dilemek' için, kahretsin ki, çok geç.

Daha fazla detay için tıklayın!

Bulamadın mı?

DMCA Protection